petshop
kurtköy escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler

Anasayfa Yazarlar Turan TOK Yazı Detayı Bu yazı 1769+ kez okundu.
Turan TOK
Köşe Yazarı
Turan TOK
 

.:: KİTAP KÜTÜPHANE VE OKUMAK ::.

Kitap; yaratanın yaratılana mesajlarının fihristi ve anahtarı, uygarlıklara önderlik yapan , ışık tutan, hayat ötesi bir hayat için şifrelenmiş ve insanlığa sunulmuş bir ustanın değer biçilemeyen hayat menba-ı’dır. Kitap; kainat mektebi’nin bânisi’nin ilk emri “oku” diyerek başlayıp, ikinci ferman-ı ilahide de : “ Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına … diye devam eden, insanlığın kurtuluş reçetesi; kıyamete kadar değişmeyecek mesajların ana kaynağı… Şu andaki İslam dünyasının durumu: kurtuluş reçetesi yazan hekimin tavsiyesine uymayıp yatakta acılar içinde kıvranan hastanın veya elinde menba suyu bulunup ta kapağını açıp içmesini bilmeyen, serap hayalleri geçiren aptal bedevinin durumu gibidir. Kitap okumak; üzüntünün, elemin, stresin ilacı, aklını kullanmanın anahtarı, Allah ( C.C ) ın “Oku ve yaz ” emrine boyun eğen adam olabilmenin de yoludur… Kitap okumak; güzeli ve güzelliği seven aydın kimselerin eğlencesi; kitaplar onların bakımlı bahçeleri, yönetici olanların istişare hey’et-i , bilgi sahiplerinin de en sabırlı , hiç darılmayan , kızmayan öğretmenleridir. Kitaplar, kütüphane’lerin nüfuslarına kayıtlı çocukları, bilgi çeşmeleri, medeniyetlerin de göstergesidir. Kitap; dünya ve ahiret hayatının yol haritası, düşünen ve araştıran insanların rotası ve rehberidir..! Kitap; önceki nesillerin düşüncelerinin  mumyası, kütüphane’ler de en sevimli mumyalar mezarlığıdır. Zengin bir kütüphane, dünyada gelmiş geçmiş, iz bırakıp gitmiş, bütün insanları emrinize sunmuş, ayakta dizilmiş hizmet için sizi bekleyen, ilim ve irfan ordusudur. Konfüçyüs huzuru, mutluluğu ve zenginliği kitap dolu bir eve benzetir ve der ki : “ Kitabına eğilmiş çocuk tarlasını süren çiftçi, tezgâhtaki sanatkâr ve mutfakta yemeğini pişiren kadın, fenalık düşünmeye vakit bulamaz.” Kütüphane’lerin raflarında okuyucu bekleyen, üstleri tozlanmış, boynu bükük kitapların sahibi olan ülkelerin insanlarının dimâğları körlenmeye, vicdanları paslanmaya, ülkenin geleceği karanlığa doğru gitmeye başlamıştır; çünkü kütüphaneler akla şifre verip, ölçü koyan ve yol gösteren eczanelerdir. İslam medeniyetinin dünyayı aydınlattığı dönemi Fransız elçilerinden Orta Asya tarih ve coğrafya mütehassısı Fernard Grenard batı ile mukayese ediyor; ve şöyle diyor: “ Charles Qint’in 900 ciltlik kütüphanesi ile iftihar edilir; halbuki daha dört asır önce İspanya’daki halifenin kütüphanesinde 400.000 kitap vardı… Bu rakamlar iki dünya arasındaki farkı mukayese için yeterli olacaktır…” Kitap’lara, kütüphane’lere darılıp, kitaplarımız raflarda unutulunca bilimde bizden kaçtı, bize küstü, biz geri batı ileri gitti. Fernard Grenard gibi bir mukayese olsun diye bizde yıllık basılan ve kişi başı düşen kitap sayıları ile günümüze bakalım: Amerika da 73.000 Rusya da 60.000 , Almanya da 49.000, Fransa da 28.000 bin çeşit kitap basılıyorken Türkiye de 7000 çeşit kitap basılıyor. Amerika’da kütüphanelerde 1000 kişiye 4000 kitap , Fransa’da 1000 kişiye 1750 kitap, Japonya’da 1000 kişiye 1000 kitap , İspanya’da 1000 kişiye 175 kitap düşerken Türkiye’de  de 1000 kişiye düşen kitap sayısı “ 7” adettir. Kitaplarda arkadaşlar gibi iyi seçilmelidir. İnsanları güzele, güzelliklere, sevgiye, dayanışmaya davet etmeyen kitaplar da; kötü huylu, şahsiyetsiz insanlar gibi zararlıdırlar. İnsanları kötülüklere yönlendirirler. Denilmiştir ki : “ Okunan her kitap yazarın aynasıdır; aynaya bakan bir maymunsa, karşısında elbette bir evliya görmez” Kitap okumak ; asırlar önce yaşamış, kendilerini göremediğimiz insanların sesini dinleyip, sohbet meclislerinde bulunmanın zevkine ermektir. Kitaplar, ömür denilen yolculukta öncekilerin hayatlarından ders çıkarıp hata yapmamak için bize yol göstermek üzere dikilen deniz fenerleri gibidir. Kitapsız , kütüphanesiz bir dünya , elektrik santralleri yok olmuş karanlıkta kalan bir ülke gibidir. Kitap; dünyanın ışığı, toprak olup gitmiş beyinlerin diktiği fikir anıtları ,maziden istikbale yollanan mektuptur. Kitap, çilekeşlerin tesellisi, karanlık beyinlerin aydınlık lambası “ şöhretin mutfağı, hayatın da tuzu biberidir.” Ahmet Rasim : “ Bir cemiyette yaşayan fertlerin ana harcama kalemlerinden birisi de kitap olmadıkça  o cemiyette kalkınmadan bahsedilemez” demektedir. Kitaplar bilginin hazinesi, kalplerin esintisi, zekanın ürünlerinin kağıt üzerinde şekillenişi , yükselip medenileşmenin merdiveni ve dilin de ölçüsüdür. Kitaplar ve kütüphaneler, akıllı devlet adamlarının kolluk kuvvetleri, ve can kurtaran simitleridir. Basiretli devlet adamları kitap okumayı teşvik edip kütüphaneler açarak hapishanelerin kapısına kilit vururlar. Kitap; aşktır, hasrettir, sevgidir,medeniyettir,duygudur,bayraktır,vatandır. Azerbaycanlı şair Zelimhan’da başka bir açıdan bakarak hasretle kitap için şöyle der : Uydurma yazıların lezzet gezme dadında, Ölmez kitaplar kalır nesillerin yadında. Buradan bir kitap apar Azerbaycan adında, Ordan Türkiye adlı ulu bir kitap getir!  
Ekleme Tarihi: 31 Ağustos 2013 - Cumartesi

.:: KİTAP KÜTÜPHANE VE OKUMAK ::.

Kitap; yaratanın yaratılana mesajlarının fihristi ve anahtarı, uygarlıklara önderlik yapan , ışık tutan, hayat ötesi bir hayat için şifrelenmiş ve insanlığa sunulmuş bir ustanın değer biçilemeyen hayat menba-ı’dır.

Kitap; kainat mektebi’nin bânisi’nin ilk emri “oku” diyerek başlayıp, ikinci ferman-ı ilahide de : “ Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına … diye devam eden, insanlığın kurtuluş reçetesi; kıyamete kadar değişmeyecek mesajların ana kaynağı…

Şu andaki İslam dünyasının durumu: kurtuluş reçetesi yazan hekimin tavsiyesine uymayıp yatakta acılar içinde kıvranan hastanın veya elinde menba suyu bulunup ta kapağını açıp içmesini bilmeyen, serap hayalleri geçiren aptal bedevinin durumu gibidir.

Kitap okumak; üzüntünün, elemin, stresin ilacı, aklını kullanmanın anahtarı, Allah ( C.C ) ın “Oku ve yaz ” emrine boyun eğen adam olabilmenin de yoludur…

Kitap okumak; güzeli ve güzelliği seven aydın kimselerin eğlencesi; kitaplar onların bakımlı bahçeleri, yönetici olanların istişare hey’et-i , bilgi sahiplerinin de en sabırlı , hiç darılmayan , kızmayan öğretmenleridir.

Kitaplar, kütüphane’lerin nüfuslarına kayıtlı çocukları, bilgi çeşmeleri, medeniyetlerin de göstergesidir.

Kitap; dünya ve ahiret hayatının yol haritası, düşünen ve araştıran insanların rotası ve rehberidir..!

Kitap; önceki nesillerin düşüncelerinin  mumyası, kütüphane’ler de en sevimli mumyalar mezarlığıdır.

Zengin bir kütüphane, dünyada gelmiş geçmiş, iz bırakıp gitmiş, bütün insanları emrinize sunmuş, ayakta dizilmiş hizmet için sizi bekleyen, ilim ve irfan ordusudur.

Konfüçyüs huzuru, mutluluğu ve zenginliği kitap dolu bir eve benzetir ve der ki : “ Kitabına eğilmiş çocuk tarlasını süren çiftçi, tezgâhtaki sanatkâr ve mutfakta yemeğini pişiren kadın, fenalık düşünmeye vakit bulamaz.”

Kütüphane’lerin raflarında okuyucu bekleyen, üstleri tozlanmış, boynu bükük kitapların sahibi olan ülkelerin insanlarının dimâğları körlenmeye, vicdanları paslanmaya, ülkenin geleceği karanlığa doğru gitmeye başlamıştır; çünkü kütüphaneler akla şifre verip, ölçü koyan ve yol gösteren eczanelerdir.

İslam medeniyetinin dünyayı aydınlattığı dönemi Fransız elçilerinden Orta Asya tarih ve coğrafya mütehassısı Fernard Grenard batı ile mukayese ediyor; ve şöyle diyor: “ Charles Qint’in 900 ciltlik kütüphanesi ile iftihar edilir; halbuki daha dört asır önce İspanya’daki halifenin kütüphanesinde 400.000 kitap vardı… Bu rakamlar iki dünya arasındaki farkı mukayese için yeterli olacaktır…”

Kitap’lara, kütüphane’lere darılıp, kitaplarımız raflarda unutulunca bilimde bizden kaçtı, bize küstü, biz geri batı ileri gitti.

Fernard Grenard gibi bir mukayese olsun diye bizde yıllık basılan ve kişi başı düşen kitap sayıları ile günümüze bakalım: Amerika da 73.000 Rusya da 60.000 , Almanya da 49.000, Fransa da 28.000 bin çeşit kitap basılıyorken Türkiye de 7000 çeşit kitap basılıyor.

Amerika’da kütüphanelerde 1000 kişiye 4000 kitap , Fransa’da 1000 kişiye 1750 kitap, Japonya’da 1000 kişiye 1000 kitap , İspanya’da 1000 kişiye 175 kitap düşerken Türkiye’de  de 1000 kişiye düşen kitap sayısı “ 7” adettir.

Kitaplarda arkadaşlar gibi iyi seçilmelidir. İnsanları güzele, güzelliklere, sevgiye, dayanışmaya davet etmeyen kitaplar da; kötü huylu, şahsiyetsiz insanlar gibi zararlıdırlar. İnsanları kötülüklere yönlendirirler.

Denilmiştir ki : “ Okunan her kitap yazarın aynasıdır; aynaya bakan bir maymunsa, karşısında elbette bir evliya görmez”

Kitap okumak ; asırlar önce yaşamış, kendilerini göremediğimiz insanların sesini dinleyip, sohbet meclislerinde bulunmanın zevkine ermektir.

Kitaplar, ömür denilen yolculukta öncekilerin hayatlarından ders çıkarıp hata yapmamak için bize yol göstermek üzere dikilen deniz fenerleri gibidir.

Kitapsız , kütüphanesiz bir dünya , elektrik santralleri yok olmuş karanlıkta kalan bir ülke gibidir.

Kitap; dünyanın ışığı, toprak olup gitmiş beyinlerin diktiği fikir anıtları ,maziden istikbale yollanan mektuptur.

Kitap, çilekeşlerin tesellisi, karanlık beyinlerin aydınlık lambası “ şöhretin mutfağı, hayatın da tuzu biberidir.”

Ahmet Rasim : “ Bir cemiyette yaşayan fertlerin ana harcama kalemlerinden birisi de kitap olmadıkça  o cemiyette kalkınmadan bahsedilemez” demektedir.

Kitaplar bilginin hazinesi, kalplerin esintisi, zekanın ürünlerinin kağıt üzerinde şekillenişi , yükselip medenileşmenin merdiveni ve dilin de ölçüsüdür.

Kitaplar ve kütüphaneler, akıllı devlet adamlarının kolluk kuvvetleri, ve can kurtaran simitleridir.

Basiretli devlet adamları kitap okumayı teşvik edip kütüphaneler açarak hapishanelerin kapısına kilit vururlar.

Kitap; aşktır, hasrettir, sevgidir,medeniyettir,duygudur,bayraktır,vatandır.

Azerbaycanlı şair Zelimhan’da başka bir açıdan bakarak hasretle kitap için şöyle der :

Uydurma yazıların lezzet gezme dadında,

Ölmez kitaplar kalır nesillerin yadında.

Buradan bir kitap apar Azerbaycan adında,

Ordan Türkiye adlı ulu bir kitap getir!

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 19mayisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.