Şüphesiz zamanın, mekanın, insanın yaratıcısı Allah’tır. (c.c) Bütün mevcudat O’nun eseridir. Mülkün sahibi O’dur. Yaratanından ötürü her varlık değerlidir, güzeldir. Bir hikmete binaen yaratılmış ve bir görev icra etmektedir. Her varlığın değeri, icra ettiği görevle orantılıdır. Kur’an ve sünnete uyumu ile ortaya çıkmaktadır. İnsanın, zaman ve mekanın birbirine üstünlüğü, fazileti Allah katında Kur’an iledir. Buna göre; içinde önemli olayların vuku bulduğu zaman dilimleri, diğer zamanlara göre daha büyük bir mana ve önem arz eder. Olayların ilgi alanları genişledikçe de ehemmiyeti ve önemi de artar. Bu gerçek penceresinden bakılınca; Resulumuz Efendimiz (a.s)’nin doğumu, zifiri karanlık gecelerde dolunay gibi, bu gecelerin sabahı da bütün dünyayı ve içindekileri aydınlatan ve ısıtan bir güneş gibidir. Bunun için O, gecenin ayı, gündüzün güneşi misalidir. O’nun doğumuna haklı olarak Kutlu Doğum denmesi bir gerçeği teslimdir. Zira; Miladi 571 yılı 20 Nisana rastlayan Rebiu’l- Evvel ayının 12’si pazartesi sabahına kadar insanlık alemi, her türlü değer ölçülerini yitirmiş, yollarını şaşırmış, küfür ve zulüm gönülleri karartmış, hayır ve fazilet adına hiçbir şey kalmamış, sosyal hayat bozulmuş, ahlaki hamideden eser kalmamıştı. Kadınlar esir muamelesi görmüş, eşya gibi alınır- satılır hale gelmiş, kız çocukları diri diri toprağa gömülür olmuştu. Zulüm alkışlanır, zalim sevilir duruma gelmişti. Akif’in ifadesi ile, beşer yırtıcılıkta sırtlanları bile geçmiş, güçsüzse kardeşi tarafından yenilir olmuştu. Bütün bu ve benzeri hayat tarzının hükümran olduğu asrı cehalette insanoğlu, kuruyarak yarılan toprağın suya, cehaletin karanlığında bataklıkta çırpınan, çırpındıkça da daha da batan ayakların temiz ve sağlam bir zemine, ufkunu aydınlatacak bir ışığa muhtaç olduğu bir dönemde doğan güneşin adıdır Kutlu Doğum. Böyle bir kandilin adıdır Mevlid Kandili. Dedesi Abdulmuttalip, babası Abdullah, annesi Amine Hatun’un ciğer parelerinin, amcaları Hz. Abbas, Hz. Hamza, Ebu Talip’in… yeğenleri, göz nurları, daha sonra doğacak Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimizin dedelerinin, ins ve cinnin Peygamberinin doğuşunun adıdır Kutlu Doğum. Makamı Mahmudun, şefaatı kübranın sahibinin Hz. Adem ile başlayan tevhid inancının yeniden canlanmasının, Hz. İbrahim’in duası ve Hz. İsa’nın müjdesinin tezahürüdür Kutlu Doğum. Zulümden adalete, karanlıktan aydınlığa, haksızlıktan hakka, çirkinlikten güzelliğe, haramdan helale, kavga- gürültüden kardeşliğe, fitne, fesat, tefrikadan birlik ve beraberliğe açılan kapının adıdır Kutlu Doğum. Kurumuş güllerin yeniden açışı, ölü ruhların yeniden dirilişinin adıdır Mevlid Kandili. Kur’an-ı Kerim’ de O’nun hakkında; “ Ey Muhammed, biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.”, “ Ey Muhammed biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.”, hadisi şerifte ise; “ Şüphesiz ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” buyrulan bir elçinin doğumunun adıdır Kutlu Doğum, böyle bir kandilin adıdır Mevlid Kandili. Salat ve selamlarımız O’na, şefaati bizim üzerimize olsun! Kandilimiz mübarek olsun!