İnsan,ayakları üzerinde dik duran,omuzları üzerinde bulunan başı ile vakarlı bir varlıktır.O,bükülen beli ile Rabbine ruküde bulunur.Eğilen boynu ile secde eder.Rabbinin huzurunda el bağlar,alın yere kor.Dili ile zikreder,dua eder yalvarır,yakarır.Ya Rabbi sen benim Rabbimsin,ben senin kulunum der.Dili ile konuşur,kalbi ile düşünür.Ağlayabilir,gülebilir.Gözleri ile görür kulakları ile işitir.Dili ile söyler,kalbi ile tasdik eder,uzuvları ile gereğini yapar. İnsan sadece ayakları üzerinde duran değil,aynı zamanda yürüyen,hareket kabiliyeti olan bir varlıktır.Bazen ağır ağır vakarla yürür,Mevla’sına giden yolda emin adımlar atar.Bazen de hayır yolunda,yarış anlayışı ile koşar.Başı geldiği yere(toprağa)eğik,gönlü Yaratanına bağlıdır.Ne oldum demez,ne olacağını düşünür.”İki günü birbirine eşit olan zarardadır.”Hadisi Şerifinden esinlenir.Daima yükselmek ileriye gitmek ister.Damdan dama atlamayı Mevlana’nın ifadesi ile hayvanat işi sayar.Maharetin maddeten ve manen yükselebilmekte olduğuna inanır. Üç ayların içerisinde,Recep Ayının 27. gecesinde Miraç Kandilini idrak etmiş bulunuyoruz.Miraç mucizesinin birinci aşamasına “İsra”,ikinci aşamasına “Uruç” adı verilmektedir.Bu yolculuk sevenin sevdiğine yürümesi ve kavuşması yolculuğudur.İnananlar için İlahi sevinç ve mutluluğu,huzur ve saadeti ifade eder. Miraç hadisesinin bir gecenin bir bölümüne sığmayacağına kani gelenlerin,Peygamber(A.S)’ye mecnun sözlerini tekrarlayışları,küfrün ve tuğyalarının(haddi aşmalarının) eseridir.Hz. Ebubekir(R.A) ve O’nun imanını paylaşanların “Peygamber söylüyorsa doğrudur.” Şeklindeki sözleri,Allah’ın gücüne,Peygamberin doğru sözlülüğüne şevksiz şüphesiz teslim olmanın tezahurüdür. Miracı anlamak demek nasıl olduğunu anlamak demek değildir.Zaten sahip olduğumuz anlama terazisi bu kadar sikleti çekmez.Miracı anlamak muteber hareketin yönünün Allah’a(C.C) doğru olması gerekliliğidir.İnsani hareketten maksatın ayakları yerden kesecek maddeten ve manen yükselişe yönelik olması halidir.Miraç ikliminde insan,nerden geldiğini,nereye gitmekte olduğunu,şuanda nerde bulunduğunu,nerde olması gerektiğini düşünmelidir.Miraç hediyelerinin neler olduğunu düşünerek bunlar üzerinden bir değerlendirme yapmalıdır.Öncelikle Miraç hediyesi olan ve bizler içinde Miraç sayılan namaz ile Mevla’ya yönelmenin,O’na yükselmenin gereğine,namaz ibadetinin yükselişte ana unsur olduğu üzerinde durulmalıdır.Huzura gitme,huzurda durma,huzurda bulunma hususları değerlendirilmeye alınmalıdır.Bu değerlendirme geceyi ihya edebilme yolunda bir ölçüdür. Miraç ikliminde insanın İsra Suresi’nde geçen;Allah’a ortak koşmamak,ana babaya itaat etmek,hısımlara yoksula haklarını vermek,cimrilikten kaçınmak,israftan sakınmak,açlık korkusuyla çocukları öldürmemek,zinaya yaklaşmamak,cana kıymamak,yetim malını gözetmek,sözünde durmak,ölçüde tartıda yanlış yapmamak,kesin bilinmeyen işin peşine düşmemek,kibirlenmemek,gururlanmamak gibi insanın Allah katındaki yükselişini engelleyen,seviye kaybına vesile olacak hususlarla yüzleşmesi gerekir.Öz eleştiri yapması icap eder.Zamana,mekana bu anlayışla,bu gözle bakması icap eder.Peygamberi(A.S) anmaktan ziyade anlamaya gayret etmenin hedef davranış olmasına çalışır.Kur-an,itikat,ibadet,ahlak,dua kurallarına atıfta bulunan Miraç hediyelerini canı gönülden değerlendirmeye tabi tutar.Zira bu hususlar insanı hem yüceltici hem de kurtarıcı özellikler taşır. “Ey Rabbimiz!Bize Receb-i Şerif-i,Şaban-ı Şerif-i hayırlı kıl ve bizi Ramazan Ayına ulaştır!”Amin