Ezan, namaz vakitlerinde bilinen lafızları ile namaz vakti girdiğini ilamdır.
Ezan Sahabeyi Kiramdan bir kısmının (Abdullah Bin Zeyd ve Ömer Radiyallahuanhuma gibi) rüyalarında gördükleri ilahi vahye müstenid bir davettir. Az lafızla itikadi ve ameli meseleleri özet olarak havidir.
Şöyleki; ”Allahüekber”lafzı celili, Allah’ın varlığını ve sıfatı kemaliyesini izhar eder.
“Eşhedü enlailahe illallah” kelimei tayyibesi şirki nefyeder. Allah’ın birliğini ilan eder. “Eşhedü enne Muhammed’en Resulullah” Kelime-i Mübarekesi, Risaleti Muhammediyye’yi ve Nubuvvet-i Ahmediyye’yi ispat eder.
“Hayye alles salah, Hayye alel felah” emir sözleri, Allah’a(C.C) itaata ve kurtuluşa davet eder.
Kamet ise; kadın, erkek cemaat ile namaza durulacağı zaman müezzin tarafından,ferdi farz namazlarda erkeklerin namazın evvelinde kendisi tarafından getirilen ve namazın sünnetlerinden bir sünnettir.
Sözleri ezan gibi olup, ”Hayyealelfelah’tan” sonra “Gadgametis salah” ifadesi ziyadesi vardır.
Ezan;vaktin girdiğini ilan, cemaatle namaza davettir. İslam'ın şiarini izhardır.
Ulviyetine binayen okuyanın abdestli ve ayakta okuması mesnundur. Duyanların ise,yatıyorsa diklenmesi, bir işle meşgul ise ve mümkünse işini bırakması, sükunetle dinlemesi ve okunan ezanın lafızlarını aynen tekrar etmesi en güzel olanıdır.
Zira Ezanı Muhammediyye, Müslümanlara yapılan çarının İslam'a uygun olanıdır ve mukaddestir. Mukaddesata saygı ve hürmet ise İslam'ın şiarındandır. Ezanın ve müezzinliğin ulviliğini dile getiren Hz. Ömer efendimiz; ”Hilafet yükü ve görevi üzerimde olmasaydı müezzinlik görevini tercih ederdim.” Buyurmuştur. Kıyamet gününde boyu en uzun olacakların müezzinler olacağı bir gerçektir.
Sesin uzaklara işittirilebilmesi için ezanın tiz perdeden okunması ve yüksek yere çıkılması menduttur. Ezanda külvestsiz, gaygaysız okumak tavsiye edilmiştir. Efendimiz(A.S) ”Müezzin dediğin sehlusemh olur. Yani suhulet ve Semahat ile külfetsiz okur…” Buyurmuşlardır.
Nebiyyi Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştur.; ”Müezzine sesinin yettiği yer nisbetinde mafiret olunur. Ratbu yabis her şey ona hüsnü şahadette bulunur.”
Ezan sesinden şeytan aleyhillane kemali telaş ile duyamayacağı yere kadar kaçar.
Zira kıyamette her şeyin müezzinin lehine şahadet edeceğinden hoşlaşmaz. Ezanın kavaidi dini ve şeairi İslami ilanından nefret eder. Ezanın namaza da davet oluşu onu çileden çıkarır.
Sabah ezanı esnasında Hz. Bilal (R.A); ”Namaz uykudan hayırlıdır.” Çarısını ilave etti. Bu çarı Resulullah’ın çok hoşuna gitti. Buna ezanda tesvib denir.
Müezzinin şehadeteynilerin her birini önce kendi duyacağı sesle söylemesinden sonra yüksek sesle tekrar etmesine ezanda “Terci” denir.
Ezan Dini İslamın şiarı olduğu için terki caiz olmayan ahkamdandır. Bu gerçeğe Merhum Mehmet Akif Ersoy da dizelerinde; ”Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.” Sözleriyle ne güzel vurgu yapmıştır.