petshop
kurtköy escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler

Ahmet ANAPALI
Köşe Yazarı
Ahmet ANAPALI
 

Şımarık Zübbe, Bu Sözler Sana...

Benim bir zamanlar Dede Korkut’um vardı. Pir Sultanım, Karacaoğlan’ım, elindeki kılıcını dağlara doğru kaldırarak Bolu beyine Türkçe meydan okuyan Köroğlum vardı. Sırtını dağlara dayayan Dadaloğlu ile dertleşir, Yunus’umla Allah’ı arar, gölü mayalamaya çalışan hocam Nasrettin’le gülerdim. Dursun Fakıh ile Osman Gazi’nin Bizans elindeki cihatlarını konuşurduk. Seyyid Battal Gazi Baba’dan İstanbul’u, koç yiğit Malkoçoğlu’ndan Macaristan’ı. Tarık Bin Ziyad’dan İspanya’yı dinlerdik. Ahmet Yesevi “Evlat” derdi bana… Hacivat’ la Karagöz dünyasının “pişekârıydım” ben. Karamanoğlu Mehmet Bey, Türkçemizin bekçisiydi.   On yıllar var ki, buralara uğramaz oldular. Önce kırmızı burunlu, şişko, utancından değil pişkinliğinden yüzü kızarmış evlere kapı yerine bacalardan giren Noel Baba geldi Semtimize, sonra onun nereden peydahladığı bilinmeyen şımarık, züppe torunları volta attılar şehir meydanlarında… Çağdaşlaşıyor muyduk bilmiyorum ama yozlaşıyorduk.   Bizim zamanınızda esas ve fakir oğlan her türlü güçlüğü yener filmin sonunda zengin kıza ulaşırdı. Her hayalin sonunda AYHAN IŞIK, FİLİZ AKIN'a kavuşur tüm ilişkiler seviyeli ve mutlu biterdi. Evet belki 50 sene önce bu kadar gelişmiş değildik. Facebook umuz twitter'imiz ask.fm'iz netlog'umuz skypi'miz whatsap'pımız yoktu ama, sevdiklerimizi ada sahillerinde bekler onun yollarını gözler ve onu ondan isterdik. Şarkılar seni söylerdi ve dillerde name adındı. Kol kola göz göze yan yana biz heybelide her gece mehtaba çıkardık. İnternet bilgisayar WORKŞOP'umuz yoktu ama, Her akşam güneşin battığı yerden yarin gözleri doğardı gecelerimize. Onu incitmeye kıyamaz, onda bunda şundadır şunda bunda ondadır der papatya falları açardık. Şimdi ise ayrıldığımız insana hatırlatayım müsaadenle, fazla değil geçen sene, biz ayrıldk seve seve kavuşmamız bir mucize diye şarkılar söyleyen bir nesil, tanımlanamayan bir cisim şekline hayatımıza girdi.   İnler-autlar, cafeler, duplexler, mediumlar, larclar, djler-vjler, mauslar, klâslar, fastfoodlar, fast-lovelar, net booklar, ve daha niceleri dilimize girdi. Âşık olduğumuz insana önce “ I Love You” , Sonra “Always Love You” demeye başladık. Adımız Ahmet’ti, Mehmet’ti, Ayşe’ydi, Fatma’ydı. müslüman annenin müslüman babanın evladıydık. Ama İngilizce düşünüp, “Turkche “ konuşup, kırmızı kukeletalarla, takma sakallarla güya eğleniyorduk.   Nasrettin Hoca’mın fıkraları ile güldüğüm,yeşilcamımın filmleriyle ağladığım, Yunus’umun şiirleriyle eridiğim, Aşık Veysel’in sözleriyle piştiğim, Köroğlu’nun isyanı ile coştuğum, Fatih’ten, Yavuz’dan bize miras bu müslüman memleketin sokaklarında bu bize yabancı, başkalarının babası geyikçi sarhoş “Noel Baba’nın” ! ne işi var.   Müslüman genç, kendine ilham arıyorsan dışarıda değil! Kendi özünde aramalısın!.   Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes Ey kahpe rüzgâr artık ne yandan esersen es...  
Ekleme Tarihi: 31 Ağustos 2013 - Cumartesi

Şımarık Zübbe, Bu Sözler Sana...

Benim bir zamanlar Dede Korkut’um vardı. Pir Sultanım, Karacaoğlan’ım, elindeki kılıcını dağlara doğru kaldırarak Bolu beyine Türkçe meydan okuyan Köroğlum vardı. Sırtını dağlara dayayan Dadaloğlu ile dertleşir, Yunus’umla Allah’ı arar, gölü mayalamaya çalışan hocam Nasrettin’le gülerdim. Dursun Fakıh ile Osman Gazi’nin Bizans elindeki cihatlarını konuşurduk. Seyyid Battal Gazi Baba’dan İstanbul’u, koç yiğit Malkoçoğlu’ndan Macaristan’ı. Tarık Bin Ziyad’dan İspanya’yı dinlerdik. Ahmet Yesevi “Evlat” derdi bana… Hacivat’ la Karagöz dünyasının “pişekârıydım” ben. Karamanoğlu Mehmet Bey, Türkçemizin bekçisiydi.

 

On yıllar var ki, buralara uğramaz oldular. Önce kırmızı burunlu, şişko, utancından değil pişkinliğinden yüzü kızarmış evlere kapı yerine bacalardan giren Noel Baba geldi Semtimize, sonra onun nereden peydahladığı bilinmeyen şımarık, züppe torunları volta attılar şehir meydanlarında… Çağdaşlaşıyor muyduk bilmiyorum ama yozlaşıyorduk.

 

Bizim zamanınızda esas ve fakir oğlan her türlü güçlüğü yener filmin sonunda zengin kıza ulaşırdı. Her hayalin sonunda AYHAN IŞIK, FİLİZ AKIN'a kavuşur tüm ilişkiler seviyeli ve mutlu biterdi. Evet belki 50 sene önce bu kadar gelişmiş değildik. Facebook umuz twitter'imiz ask.fm'iz netlog'umuz skypi'miz whatsap'pımız yoktu ama, sevdiklerimizi ada sahillerinde bekler onun yollarını gözler ve onu ondan isterdik. Şarkılar seni söylerdi ve dillerde name adındı. Kol kola göz göze yan yana biz heybelide her gece mehtaba çıkardık. İnternet bilgisayar WORKŞOP'umuz yoktu ama, Her akşam güneşin battığı yerden yarin gözleri doğardı gecelerimize. Onu incitmeye kıyamaz, onda bunda şundadır şunda bunda ondadır der papatya falları açardık. Şimdi ise ayrıldığımız insana hatırlatayım müsaadenle, fazla değil geçen sene, biz ayrıldk seve seve kavuşmamız bir mucize diye şarkılar söyleyen bir nesil, tanımlanamayan bir cisim şekline hayatımıza girdi.

 

İnler-autlar, cafeler, duplexler, mediumlar, larclar, djler-vjler, mauslar, klâslar, fastfoodlar, fast-lovelar, net booklar, ve daha niceleri dilimize girdi. Âşık olduğumuz insana önce “ I Love You” , Sonra “Always Love You” demeye başladık. Adımız Ahmet’ti, Mehmet’ti, Ayşe’ydi, Fatma’ydı. müslüman annenin müslüman babanın evladıydık. Ama İngilizce düşünüp, “Turkche “ konuşup, kırmızı kukeletalarla, takma sakallarla güya eğleniyorduk.

 

Nasrettin Hoca’mın fıkraları ile güldüğüm,yeşilcamımın filmleriyle ağladığım, Yunus’umun şiirleriyle eridiğim, Aşık Veysel’in sözleriyle piştiğim, Köroğlu’nun isyanı ile coştuğum, Fatih’ten, Yavuz’dan bize miras bu müslüman memleketin sokaklarında bu bize yabancı, başkalarının babası geyikçi sarhoş “Noel Baba’nın” ! ne işi var.

 

Müslüman genç, kendine ilham arıyorsan dışarıda değil! Kendi özünde aramalısın!.

 

Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes

Ey kahpe rüzgâr artık ne yandan esersen es...

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 19mayisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.