petshop
kurtköy escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler

Metin KOCA
Köşe Yazarı
Metin KOCA
 

KÖTÜLÜĞE İYİLİKLE KARŞILIK VEREBİLMEK…

  İnsanlarla olan ilişkilerimizde, zaman zaman problemler yaşadığımız bir gerçektir. Hiç olmadık yerde, trafikte, hastanede, cadde ortasında, bağırıp çağıranlar, alay etmekten zevk alanlar, hakareti marifet sayanlar, etrafına küfürler savuranlar, kadın çocuk, yaşlı genç demeden sert ve kırıcı konuşanlar, dinleyip anlamadan önyargılı davrananlar, kaba kuvvete başvuranlar... Bazen hiç tanımadığımız kişiler, bazen iş veya okul arkadaşlarımız ya da en yakınlarımız tarafından bu durumlara maruz kalmışız veya tam tersi bunlar bizim tarafımızdan başkalarına yaşatılmışta olabiliriz.   Müminlerin, yaşamları boyunca rehber edindikleri Kur’an-ı Kerim’de tarif edilen güzel ahlaklardan biri de kötülüğe iyilikle karşılık vermektir. Bu ahlaki prensip, İslam ahlakında barış, hoşgörü ve tevazunun önemini ve müminlerin yüksek ahlakını gözler önüne sermektedir. İslam Dininin temel amaçlarından biri, ahlaklı, Allah'a ve yarattıklarına karşı vazifesinin bilinci ile hareket eden insanlar yetiştirmektir. İnsanlar bazen birbirlerini üzer, kırar, huzursuz ederler. İşte bu durumlarda nasıl bir tavır içinde olup ne yapmalıyız? Kur’an-ı Kerim’de Allah Teala; “İyilikle kötülük bir değildir. O halde kötülüğü en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, candan bir dost gibi olur. Bu olgunluğa ancak sabredenler kavuşturulur, buna ancak hayırdan büyük bir pay sahibi olan kavuşturulur. Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın. Çünkü O her şeyi işitir ve bilir.” buyuruyor. (Fussilet 34-36)   Birisine kötülük edip, onu mutsuz ve huzursuz ettiğimizde pişmanlık duygusuyla gönül almak; dolayısıyla verdiğimiz huzursuzluğu telafi edecek davranışlar içerisinde olmak öncelikle kendimize iyilik etmek olacaktır. Gurur yapmadan, yaptığımız kötülüğün farkında olmak zaten başlı başına insanı arındıran bir haldir. Aynı şekilde işlediğimiz günahlardan sonra sevap kazandıran bir amelin içerisinde olmak hem tevbe makamında olacak hem de o kötülüğü silip temizleyecektir. Hal böyleyken; bizim iyilik ve muhabbetimize en layık insanlar olan en yakınlarımıza yaptığımız kırıcı ve üzücü davranışları küçük bir iyilikle, bir özür ile telafi etmek pek aklımıza gelmez. Diğer insanlara yaptığımız bu tür iyilikleri en yakınlarımızdan esirgeriz. Onları kahrımızı çekmeye mecbur gibi görürken, onların da iyiliğe ve ilgiye muhtaç ve özre layık olduğunu çoğu zaman göz ardı ederiz. Affedici olmak, başa kakmamak, kusur araştırıp yüze vurma hususunda fırsatçı olmamak, Müslüman’ın izzet ve erdemi olmalıdır. Maruz kaldığımız her kötülüğü kin ve nefrete dönüştürüp aşırı gitmek, hak edilmeyen zararlara sebebiyet vermek bize yakışan davranışlar değildir. Müslüman’a yakışan; gelmeyene gitmek, vermeyene vermek, sevmeyeni sevmek, affetmeyeni affedebilmek olmalıdır. Unutmayalım ki; merhamet etmeyene merhamet edilmez.
Ekleme Tarihi: 31 Ağustos 2013 - Cumartesi

KÖTÜLÜĞE İYİLİKLE KARŞILIK VEREBİLMEK…

 

İnsanlarla olan ilişkilerimizde, zaman zaman problemler yaşadığımız bir gerçektir. Hiç olmadık yerde, trafikte, hastanede, cadde ortasında, bağırıp çağıranlar, alay etmekten zevk alanlar, hakareti marifet sayanlar, etrafına küfürler savuranlar, kadın çocuk, yaşlı genç demeden sert ve kırıcı konuşanlar, dinleyip anlamadan önyargılı davrananlar, kaba kuvvete başvuranlar...

Bazen hiç tanımadığımız kişiler, bazen iş veya okul arkadaşlarımız ya da en yakınlarımız tarafından bu durumlara maruz kalmışız veya tam tersi bunlar bizim tarafımızdan başkalarına yaşatılmışta olabiliriz.  

Müminlerin, yaşamları boyunca rehber edindikleri Kur’an-ı Kerim’de tarif edilen güzel ahlaklardan biri de kötülüğe iyilikle karşılık vermektir. Bu ahlaki prensip, İslam ahlakında barış, hoşgörü ve tevazunun önemini ve müminlerin yüksek ahlakını gözler önüne sermektedir.

İslam Dininin temel amaçlarından biri, ahlaklı, Allah'a ve yarattıklarına karşı vazifesinin bilinci ile hareket eden insanlar yetiştirmektir. İnsanlar bazen birbirlerini üzer, kırar, huzursuz ederler. İşte bu durumlarda nasıl bir tavır içinde olup ne yapmalıyız?

Kur’an-ı Kerim’de Allah Teala; “İyilikle kötülük bir değildir. O halde kötülüğü en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, candan bir dost gibi olur. Bu olgunluğa ancak sabredenler kavuşturulur, buna ancak hayırdan büyük bir pay sahibi olan kavuşturulur. Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın. Çünkü O her şeyi işitir ve bilir.” buyuruyor. (Fussilet 34-36)  

Birisine kötülük edip, onu mutsuz ve huzursuz ettiğimizde pişmanlık duygusuyla gönül almak; dolayısıyla verdiğimiz huzursuzluğu telafi edecek davranışlar içerisinde olmak öncelikle kendimize iyilik etmek olacaktır. Gurur yapmadan, yaptığımız kötülüğün farkında olmak zaten başlı başına insanı arındıran bir haldir. Aynı şekilde işlediğimiz günahlardan sonra sevap kazandıran bir amelin içerisinde olmak hem tevbe makamında olacak hem de o kötülüğü silip temizleyecektir.

Hal böyleyken; bizim iyilik ve muhabbetimize en layık insanlar olan en yakınlarımıza yaptığımız kırıcı ve üzücü davranışları küçük bir iyilikle, bir özür ile telafi etmek pek aklımıza gelmez. Diğer insanlara yaptığımız bu tür iyilikleri en yakınlarımızdan esirgeriz. Onları kahrımızı çekmeye mecbur gibi görürken, onların da iyiliğe ve ilgiye muhtaç ve özre layık olduğunu çoğu zaman göz ardı ederiz.

Affedici olmak, başa kakmamak, kusur araştırıp yüze vurma hususunda fırsatçı olmamak, Müslüman’ın izzet ve erdemi olmalıdır. Maruz kaldığımız her kötülüğü kin ve nefrete dönüştürüp aşırı gitmek, hak edilmeyen zararlara sebebiyet vermek bize yakışan davranışlar değildir. Müslüman’a yakışan; gelmeyene gitmek, vermeyene vermek, sevmeyeni sevmek, affetmeyeni affedebilmek olmalıdır. Unutmayalım ki; merhamet etmeyene merhamet edilmez.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 19mayisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.