ŞÜKÜR; nimetlerin kadrini bilmek ZİKİR; Allah’ı anmak
Ziyâd, Mugîre'nin (ra) şöyle dediğini işitmiştir: “Hz. Peygamber (sav) ayakları (ya da bacakları) şişinceye kadar (gece) namaz kılardı. Bu durum hakkında ona bir şey söylendiğinde, 'Şükreden bir kul olmayayım mı?' derdi.”1
Ebû Hüreyre'nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah'a da şükretmez.” 2
Câbir (b. Abdullah) tarafından nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Bir kimseye bir nimet verilir de onu (hayırla yâd ederek) dile getirirse, onun şükrünü yerine getirmiş olur. Eğer onu (kimseye söylemeyerek) gizlerse ona nankörlük etmiş olur.” 3
Ebû Hüreyre'den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Yiyip şükreden kimse sabrederek oruç tutan kimse gibidir.” 4
Ebû Hüreyre anlatıyor: Resûlullah (sav), “Cennet bahçelerine uğradığınız zaman nimetlerinden yararlanın.” buyurdu. Bunun üzerine “Yâ Resûlallah, cennet bahçeleri nedir?” diye sordum. Hz. Peygamber, “Mescitler!” diye cevap verdi. “(Peki, o hâlde) er-rat'u (yani) nimetlerinden yararlanmak nasıl olacak Yâ Resûlallah?” dedim. Peygamber (sav), “Sübhânallâhi ve'l-hamdülillâhi ve lâ ilâhe illâllâhü vallâhü ekber” diyerek cevap verdi. 5
Hz. Âişe (ra) şöyle demiştir: “Hz. Peygamber (sav) Allah'ı sürekli zikrederdi.”6
Amr b. Abese'den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Rabbin, kuluna en yakın olduğu vakit gecenin son yarısıdır. Eğer o vakitte Allah'ı zikredenlerden olabilirsen ol!” 7
Ebû Musa (el-Eş'arî) (ra) tarafından rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Rabbini zikreden kimse ile zikretmeyen kimsenin misali, diri ile ölünün misali gibidir.” 8
Ebû Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Yüce Allah buyuruyor ki: Kulum beni nasıl düşünüyorsa ben öyleyim. O, beni anarken ben onunla beraberim. O, beni kendi başına anarsa, ben de onu kendim anarım. O, beni bir topluluk içinde anarsa, ben onu daha hayırlı bir topluluk içinde anarım…” 9
1-Buhârî, Teheccüd, 6; 2-Tirmizî, Birr, 35; 3-Ebû Dâvûd, Edeb, 11; 4-Tirmizî, Sıfâtü'l-kıyâme, 43; İbn Mâce, Sıyâm, 55; 5-Tirmizî, Deavât, 82; 6-Müslim, Hayız, 117; 7-Tirmizî, Deavât, 118; 8-Buhârî, Deavât, 66; 9-Müslim, Zikir, 2; Buhârî, Tevhîd, 15: