Cumhuriyetin Işığında: Öğretmen, Millet ve Gelecek
Cumhuriyetin Işığında: Öğretmen, Millet ve Gelecek
29 Ekim 1923… Sadece bir tarih değil, bir milletin kaderini yeniden yazdığı gündür. Cumhuriyet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde sadece bir yönetim biçimi olarak değil, aynı zamanda Türk milletinin kendi iradesine sahip çıktığı, çağdaş uygarlık yolunda kararlılıkla yürümeye başladığı bir dönüm noktasıdır. Bugün o kutlu yürüyüşün 102. yıl dönümünü yaşıyoruz.
Atatürk’ün en çok önem verdiği konulardan biri milliyetçilikti; ama bu, etnik ya da ırk temelli bir anlayış değil, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir." anlayışına dayalı, birleştirici, kapsayıcı ve ilerici bir milliyetçilikti. O’nun milliyetçiliği, milletin kaderini milletin kendisinin belirlemesi üzerine kuruluydu. İşte bu anlayış, Cumhuriyet’in temellerini attı.
Peki ya bu temeller nasıl sağlam kalırdı?
Cevap çok net: Eğitimle.
Atatürk için eğitim, yalnızca bireyleri değil, bir milleti inşa etmenin de anahtarıydı. "En büyük savaş, cehalete karşı yapılan savaştır" diyordu. Cumhuriyet’in ilanından sonra harf devrimi, karma eğitim, kız çocuklarının eğitime katılması gibi devrimlerin hepsi, bu büyük savaşın birer cephesiydi. Çünkü biliyordu ki çağdaş bir toplum, ancak özgür düşünen, bilimle donanmış bireylerle mümkündür.
Ve bu büyük savaşın en ön cephesinde kim vardı?
Öğretmenler.
Öğretmen, Cumhuriyet’in yalnızca bilgi aktaran değil; bir milletin karakterini, değerlerini ve geleceğini şekillendiren mimarıdır. Atatürk’ün "Öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" sözü, bu mesleğin kutsallığını ve sorumluluğunu açıkça ortaya koyar. Bugün de Türk eğitim sisteminin, Atatürk’ün açtığı yolda ilerleyerek milli ve çağdaş değerleri birlikte yaşatması, öğretmenlerin elindedir.
Ancak eğitim yalnızca sınıflarda değil, toplumun her alanında yaşanmalıdır. Cumhuriyet, yurttaşlık bilinciyle, ortak ideallerle yoğrulmuş bireylerin varlığıyla anlam kazanır. İşte bu nedenle Atatürk milliyetçiliği ile Cumhuriyet anlayışı, sadece geçmişin değil, aynı zamanda bugünün ve yarının da pusulasıdır.
Bugün 29 Ekim. Cumhuriyetimizin yıl dönümünde, geçmişten aldığımız ilhamla geleceğe yürümek için bir kez daha söz veriyoruz:
Atatürk’ün emanetine sahip çıkacak, öğretmenlerimize gereken değeri verecek ve eğitimi Cumhuriyet’in en güçlü kalesi yapacağız.
Nice yüzyıllara, Cumhuriyet! Ne Mutlu Türk’üm Diyene…
Fatih BİBEROĞLU
19 Mayıs Türk EĞİTİM-Sen İlçe Başkanı
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

