LYS YAKLAŞIRKEN

Uğur Okulları Rehberlik Kordinatörü Saadettin Turgut konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “13 Mart 2016 da yapılan YGS bir çok ilke sahne olmuştur. Başvuru sayısının ve 150-180 barajlarını geçen öğrenci sayısı fazlalığı bu ilklerden bazıları oldu” şeklinde konuştu.

 Turgut; 2016 yılı için rakamlara şöyle bir bakalım; Sınava başvuran aday            :2 milyon 256 bin Sınava giren aday                   :2 milyon 117 bin Sınavı geçerli sayılan aday     :2 milyon 116 bin   Bu rakamlar aslında bir rekor. YGS de 150 puan barajını geçerek iki yıllık meslek yüksek okulları ve açık öğretim fakülteleri tercih yapabilecek öğrenci sayısı 1 milyon 879 bin. LYS için gerekli 180 puanı aşan öğrenci sayısında da geçen yıllara oranla büyük artış söz konusu.1 milyon 600 bin aday LYS başvuru hakkını elde etmiş. Burada hemen belirteyim bu adayların tamamı LYS’ ye girmeyecek. ÖSYM verilerine göre LYS’ ye başvuru yapan aday sayısı 953 bin 280. Beş sınavdan oluşan LYS ‘de bu beş sınavın tamamına müracaat eden 18.000 öğrenci bulunmaktadır. Ana hatlarıyla rakamlar bunları söylüyor. LYS  bir çok gencin hayallerini süsleyen bölümlere yerleşmek için aşmaları gereken önemli bir engel görüldüğünden ister istemez de gençler üzerinde bir baskı oluşturuyor. Bu baskıya bağlı birtakım gerginlikler de yaşatabiliyor. Öğrencinin sadece mesleğini değil beklide hayatının geri kalan bölümünü de seçeceği bir sınav olduğundan LYS aileler için de bir gerginlik kaynağı. Yıllarca emek verdikleri, fedakarlık yaptıkları biricik evlatlarının iyi bir meslek sahibi olması, okulu bitirdiklerinde rahatlıkla iş bakabilmesi tüm ailelerin en büyük beklentisi şüphesiz. Bu beklenti de zaman zaman öğrenci ile aile arasında sıkıntılar oluşturabiliyor. Bazen gençlerin fikirleri alınmadan onlar adına karar verilerek ‘Böyle yapmak zorundasın’ şeklinde emri vakilere dönüşen tutum ve davranışlar tercih döneminde ciddi çatışmalara yol açıyor. Bu süreçte gençler Lys de başarılı bir sonuç alsalar bile iyi bir kariyer planlaması yapmamışlarsa neredeyse yazı tura atarak meslek belirleyecek bir ruh halinde olabiliyorlar. Kısaca LYS sınavı aslında bir öğrencinin ohhh bitti kurtuldum diyeceği bir sınav değil tam tersi aslında yeni başlangıçların anahtarı. Rehberlik Koordinatörlüğünü yaptığım Uğur Okullarında sınava girecek öğrencilere dönük gerçekleştirdiğim Meslek Tanıtım Günlerinde bir şey çok dikkatimi çekti. Maalesef birçok öğrencimiz meslekler konusunda çok kızdıkları anne baba klişelerinden kendilerini kurtaramamışlar. Yani yeni mesleklere açık olmaktan çok garantici bir anlayışla belki de kişiliğine hiç uymayacak meslekleri, sevmesem de olur yeter ki işim olsun şeklinde bir bakış geliştirdiklerine üzülerek şahit oldum. İlk oturumu 13 Haziran 2016 tarihinde LYS 4 yani Sosyal Bilimler Sınavıyla başlayacak LYS sınavlarında başta kendi öğrencilerimin çabalarının karşılığını en üst düzeyde almaları temennisiyle tüm öğrencilere başarılar dilerim. Gençlere temmuz ayı içerisinde gerçekleşecek tercih döneminde eğer bir kararsızlık içerisine düşerlerse mutlaka profesyonel bir destek almalarını tavsiye ederim” dedi.