MİLLETİN MENFATİNE OLACAK UYGULAMANIN YANINDAYIZ
MİLLETİN MENFATİNE OLACAK UYGULAMANIN YANINDAYIZ
Öncelikle bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutluyoruz. Bu vesile ile özellikle dershanelerde öğretmenlik yapan öğretmenlerimizi yakından ilgilendiren ve gündemdeki sıcaklığını koruyan dershaneler mevzuuna da değinmek istiyorum.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın özel bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren dershanelerin ruhsatının kesinlikle iptal edileceği, özel okulların teşvik edileceği belirtilmektedir.
Alperen Ocakları olarak vatandaşa maddi manevi külfet getirecek hiçbir uygulama ve kurumu desteklemediğimizi bu anlamda vatandaşa maddi külfet getirdiği düşünülen dershanelerin kapatılmasına teorik olarak karşı olmadığımızı belirtiyoruz. Ancak dershanelerin kapatılması için neden dershane sisteminin var olduğu konusunun irdelenmesinden ve çıkacak sonuçlara göre dershanelerin kapatılıp kapatılmaması gerektiğine kamu yararı dikkate alınarak karar verilmesinden yanayız.
Bilindiği üzere dershaneler Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimine tabi kurumlardır. Bu kurumlar Milli Eğitimin sorunları sonucunda bir ihtiyaç nedeniyle ortaya çıkmış bir sonuçtur. Burada dershanelere neden olan temel uygulama sınav sistemidir. Neredeyse her yıl sayısı ve adı değişmekle birlikte sürekli var olan sınav sistemi öğrencilerimizi ister istemez bir yarışa sokmaktadır. Bu yarış var olduğu sürece Türkiye’nin “siyasi ve ekonomik” sistemi içerisinde devletin kimseye “çocuğuna neden özel kurs, özel ders aldırdın” deme hakkına sahip olamayacağı gibi kimseye de “neden özel yöntemlerle öğretim çabasına girdin” de denilemeyeceği aşikârdır.
Yine ülkemizde eğitim yoluyla meslek edinmenin iyi bir liseden ya da üniversiteden mezun olmak olduğu ; “iyi” diye tabir edilen lise ve üniversitelerin de kontenjanlarının sınırlı olduğu dikkate alınırsa sınav yarışının önüne nasıl geçileceği netlik kazanmadan dershaneleri kapatıyorum, kapattım demenin sonuçları çok ince değerlendirilmelidir.
Dershanelerin maddi külfetinden bahsedilirken; vatandaşın çocuğunu özel okula nasıl göndereceği konusu netlik kazanmamıştır. Vatandaşın üzerindeki yükü kaldırmak gibi popülist bir söylemle dershaneler kapatılmak istenirken vatandaştan dershane ücretinin minimum 5 katı ücretle özel okulu tercih etmesini beklemek manidardır. “Ama öğrencinin devlete maliyeti vatandaşa destek olarak aktarılacak” denilse bile uygulamada vatandaşın daha çok ezileceği malumdur. Çünkü devlet ne kadar para aktarırsa aktarsın bazı girişimciler devletin aktardığının çok üstünde para talep edeceklerdir.
Ayrıca eğitim camiasını ilgilendiren en önemli sorunlardan biri de dershanelerin kapatılması durumunda başta öğretmenler olmak üzere dershane çalışanlarının durumlarının ne olacağı konusudur. Günümüzde kayıtlı 50 Binin üzerinde ( kayıtsız da bir o kadar) öğretmen dershanelerde istihdam edilmektedir. Türkiye’de öğretmen ihtiyacı varken yeteri kadar öğretmen ataması yapılmadığı dikkate alınırsa yüzbinlerce öğretmen ailesinin de mağdur edileceği bilinmelidir. Dileriz ki ortaya çıkacak bu sorunlar da dikkate alınarak karar veriliyordur.
Ayrıca 4+4+4 sistemi ile getirilen açık lise uygulaması dershanelere olan ilgiyi arttırmıştır. Çünkü birçok öğrenci 5 gün okula gitmek yerine iki gün dershaneye giderek sınavlara daha verimli hazırlanma yolunu seçmektedir. Bu noktada hükümetin iki uygulamasının çeliştiğini söylemek de mümkündür.
Yapılması gereken kimseyi mağdur etmeden öncelikle dershaneleri oluşturan etkenlerin ortadan kaldırılmasıdır. Bunlar şu an yapılamıyorsa dershanelerin denetiminin doğru yapılması, fiyat politikasının vatandaşı üzmeyecek şekilde belirlenmesi; dershanelerin ihtiyaç sahibi öğrencilere ayırdıkları kontenjanların arttırılması ve bu kontenjanların devlet tarafından doldurulmasıdır. Burada MEB-dershane birlikleri-aileler ve eğitim alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının işbirliği yapması gerekmektedir.
Alperen Ocakları olarak milletin menfaatine olacak uygulamaların yanındayız ancak şu şartlarda dershanelerin mevcudiyetine neden olan durumların ortadan kalkmadığı; hükümetin dershaneleri neden kapatmakta kararlı olduğunun netliğe kavuşturulmadığı, bu konuda ciddi bir değerlendirme çalıştaylarının yapılmadığı gerçekleriyle birlikte dershane kapatılmasının hükümetle bazı grupların hesaplaşması görüntüsünden çıkarılıp bilimsel ve gerçekçi değerlendirmelere tabi tutulması gerektiğinin altını çiziyoruz.
Coşkun ARSLAN
Alperen Ocakları Samsun İl Başkanı
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.