petshop
kurtköy escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler

sansa
sans

"Giderek Karmaşıklaşan" 57 YILLIK KADASTRO DAVASI

Gündem (AA) - Anadolu Ajansı | 24.01.2018 - 13:47, Güncelleme: 10.02.2023 - 01:39 3053+ kez okundu.
 

"Giderek Karmaşıklaşan" 57 YILLIK KADASTRO DAVASI

Yörükler Mahallesi'nde 1961 yılında 37 bin 285 dekar alanın tapuya tescili için açılan kadastro davası 57 yıldır sürüyor.
Yörükler Mahallesi muhtarı Veli Aydın, yaptığı açıklamada, 2 bin 200 nüfuslu mahallelerinde, yıllardır dedelerinden kalma arazi üzerinde tarımsal faaliyet ve hayvancılık yaptıklarını anlattı. Dedelerinin arazileri 1876 yılında Osmanlı tapusu olarak satın aldığını ve tescil ettirdiğini belirten Aydın, daha sonra 1929 yılında bunların Türkiye Cumhuriyeti tapusuna dönüştürüldüğünü söyledi. Mahallelerinde 37 bin 285 dekar alanın 1947 yılında kamulaştırıldığını aktaran Aydın, 1950 yılında vatandaşlara, aldıkları kamulaştırma paralarını iade etmeleri halinde tapularının geri verileceğinin söylendiğini, dedelerinin de bunu yaparak tapularını aldıklarını ifade etti. "Buna rağmen 1961'de devlet tekrar arazileri 'Burası devletindir' diyerek geri alınca olay yargıya taşındı." diyen Aydın, 57 yıldır süren davanın bu şekilde başladığını bildirdi. Aydın, şunları dile getirdi: "İki kişi 1961 yılında Bafra Asliye Hukuk Mahkemesine hazine aleyhine tapu tescil davası açtı. Bizim arazilerimiz de bu davaya bir şekilde dahil edildi. Dava 1965 yılında görülmeye başlandı fakat geçen zaman süresince sonuca gidilemedi. 1992 yılında 19 Mayıs ilçesinde Kadastro Mahkemesi kurulunca dava dosyası buraya devredildi. 1993 yılında 19 Mayıs İlçesi Kadastro Mahkemesinde devam eden dava, 1996 yılında vatandaşlar lehine sonuçlandı. Fakat 1999 yılında Yargıtay 20. Hukuk Dairesi mahkemenin kararını bozarak hazine lehine karar verdi.'' Dedelerinden kalan ve ellerinde tapuları bulunan arazilerin tescilinin yapılmasını istediklerini söyleyen 84 yaşındaki Ayşe Aydın, 10 çocuğu bulunduğunu, çocuklarının bebekliğinden beri davanın devam ettiğini belirtti. Dava süresince çok sayıda hakim ve avukat değiştiğini anlatan Abdullah Yaşar ise söz konusu yerin hazine arazisi olmadığını kendi tapulu yerleri olduğunu savundu. Tapulu arazilerinin hazineye ait görülmesi nedeniyle devlet desteklerinden faydalanamadıklarını dile getiren Mustafa Aydın, uzun süre devam eden dava nedeniyle ev yapamadıklarını, mahallelerine hizmet alamadıklarını vurguladı. Artık davanın sonuçlanmasını istediklerini dile getiren Mustafa Aydın, şunları kaydetti: "Elimizde hem Osmanlı dönemine ait hem de Cumhuriyet dönemine ait resmi tapularımız olmasına rağmen tescil yapılmamış görünüyor ve yasal olarak yerlerimizin sahibi değiliz. Bu nedenle ne tarımsal desteklerden ne de hayvancılık desteklerinden faydalanamıyoruz. Mahallemizde nüfusumuz artıyor ancak arazilerimize yasal olarak ev de kuramıyoruz çünkü arazilerimiz hazineye ait görünüyor. Karmaşık bir dava durumumuz var. Bu konuda bize yardımcı olunmasını mahkemenin bir an önce son bulmasını arzu ediyoruz." Davanın avukatı Ahmet Taylan da hak sahiplerinin ellerinde Osmanlı ardından da Cumhuriyet döneminden resmi tapuları bulunduğunu söyledi. Bir davanın 57 yıl sürmesinin az rastlanır bir hukuki olay olduğunu, çok sayıda hakim ve avukatın süreç içinde değiştiğini, dava uzadıkça hissedarların sayısının artması ile dosyanın giderek karmaşık hale geldiğini ifade eden Taylan, davanın artık hakkaniyetle sonuçlanmasını istediklerini kaydetti.  
Yörükler Mahallesi'nde 1961 yılında 37 bin 285 dekar alanın tapuya tescili için açılan kadastro davası 57 yıldır sürüyor.

Yörükler Mahallesi muhtarı Veli Aydın, yaptığı açıklamada, 2 bin 200 nüfuslu mahallelerinde, yıllardır dedelerinden kalma arazi üzerinde tarımsal faaliyet ve hayvancılık yaptıklarını anlattı.

Dedelerinin arazileri 1876 yılında Osmanlı tapusu olarak satın aldığını ve tescil ettirdiğini belirten Aydın, daha sonra 1929 yılında bunların Türkiye Cumhuriyeti tapusuna dönüştürüldüğünü söyledi.

Mahallelerinde 37 bin 285 dekar alanın 1947 yılında kamulaştırıldığını aktaran Aydın, 1950 yılında vatandaşlara, aldıkları kamulaştırma paralarını iade etmeleri halinde tapularının geri verileceğinin söylendiğini, dedelerinin de bunu yaparak tapularını aldıklarını ifade etti.

"Buna rağmen 1961'de devlet tekrar arazileri 'Burası devletindir' diyerek geri alınca olay yargıya taşındı." diyen Aydın, 57 yıldır süren davanın bu şekilde başladığını bildirdi.

Aydın, şunları dile getirdi:

"İki kişi 1961 yılında Bafra Asliye Hukuk Mahkemesine hazine aleyhine tapu tescil davası açtı. Bizim arazilerimiz de bu davaya bir şekilde dahil edildi. Dava 1965 yılında görülmeye başlandı fakat geçen zaman süresince sonuca gidilemedi. 1992 yılında 19 Mayıs ilçesinde Kadastro Mahkemesi kurulunca dava dosyası buraya devredildi. 1993 yılında 19 Mayıs İlçesi Kadastro Mahkemesinde devam eden dava, 1996 yılında vatandaşlar lehine sonuçlandı. Fakat 1999 yılında Yargıtay 20. Hukuk Dairesi mahkemenin kararını bozarak hazine lehine karar verdi.''

Dedelerinden kalan ve ellerinde tapuları bulunan arazilerin tescilinin yapılmasını istediklerini söyleyen 84 yaşındaki Ayşe Aydın, 10 çocuğu bulunduğunu, çocuklarının bebekliğinden beri davanın devam ettiğini belirtti.

Dava süresince çok sayıda hakim ve avukat değiştiğini anlatan Abdullah Yaşar ise söz konusu yerin hazine arazisi olmadığını kendi tapulu yerleri olduğunu savundu.

Tapulu arazilerinin hazineye ait görülmesi nedeniyle devlet desteklerinden faydalanamadıklarını dile getiren Mustafa Aydın, uzun süre devam eden dava nedeniyle ev yapamadıklarını, mahallelerine hizmet alamadıklarını vurguladı.

Artık davanın sonuçlanmasını istediklerini dile getiren Mustafa Aydın, şunları kaydetti:

"Elimizde hem Osmanlı dönemine ait hem de Cumhuriyet dönemine ait resmi tapularımız olmasına rağmen tescil yapılmamış görünüyor ve yasal olarak yerlerimizin sahibi değiliz. Bu nedenle ne tarımsal desteklerden ne de hayvancılık desteklerinden faydalanamıyoruz. Mahallemizde nüfusumuz artıyor ancak arazilerimize yasal olarak ev de kuramıyoruz çünkü arazilerimiz hazineye ait görünüyor. Karmaşık bir dava durumumuz var. Bu konuda bize yardımcı olunmasını mahkemenin bir an önce son bulmasını arzu ediyoruz."

Davanın avukatı Ahmet Taylan da hak sahiplerinin ellerinde Osmanlı ardından da Cumhuriyet döneminden resmi tapuları bulunduğunu söyledi.

Bir davanın 57 yıl sürmesinin az rastlanır bir hukuki olay olduğunu, çok sayıda hakim ve avukatın süreç içinde değiştiğini, dava uzadıkça hissedarların sayısının artması ile dosyanın giderek karmaşık hale geldiğini ifade eden Taylan, davanın artık hakkaniyetle sonuçlanmasını istediklerini kaydetti.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 19mayisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.