petshop
kurtköy escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler

HER HAFTA YENİ BİR KONU İLE HALKI BİLİNÇLENDİRİYOR

Gündem 01.12.2016 - 10:18, Güncelleme: 10.02.2023 - 01:39 1385+ kez okundu.
 

HER HAFTA YENİ BİR KONU İLE HALKI BİLİNÇLENDİRİYOR

19 Mayıs Kültür ve Dayanışma Derneği, her hafta Salı akşamları dini ve gündelik hayatta sıkça karşılaştığımız konular hakkında, misafir konuşmacıları davet ederek 19 Mayıs halkını genciyle, yaşlısıyla bilinçlendiriyor.
19 Mayıs Kültür ve Dayanışma Derneği’nin bu haftaki konukları, Muhammed Furkan Bakan (BAKAN – OSGB Mesul Müdürü), İbrahim İşman (BAKAN OSGB Maden Mühendisi A Sınıfı İş GÜvenliği Mühendisi) ve Ali Osman Çetin (Din Görevlisi) oldu.   Dernekte konuşma yapan konuklardan İbrahim İşman, İş Güvenliği hakkında vatandaşlara sinevizyon gösteriminde madde madde bilgilendirerek işverenlerin ve çalışanların uyması gereken kuralları anlatarak halkı bilinçlendirdi.   Bir diğer konuşmacı Din Görevlisi Ali Osman Çetin; “Değerli dinleyenler; Kefâret kelimesi sözlükte "örten, gizleyen" anlamına gelir. Dinî bir terim olarak ise, "işlenen bir kusur ve günahtan dolayı Allah Teâlâ'dan af ve mağfiret dilemek niyetiyle yapılan, ceza özelliği de bulunan bir tür malî ve bedenî ibadet"tir.                                                                                                                                                                                                                   Bir diğer yönüyle kefaret in, işlenen günahtan dolayı Allahtan af dilemek olduğu için bir anlamıyla tövbe anlamına da gelebileceğini, günahın sorumluluğunun ahrete kalmaması yönünde verilen yeni bir fırsat olduğunu belirtti. Allah’u Teala biz müminleri günahlardan arındırmak istiyor ve bunu yollarını bizlere kuran-ı hakiminde beyan ediyor. İnsanın çektiği hastalık, bela, vücuduna batan bir diken, yorgunluk, hüzün, iç sıkıntısı gibi musibetlerin günahlara kefaret olacağını; “Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde beş vakit namaz, iki Cuma namazı ve iki ramazan aralarında işlenen günahlara kefarettir” bu Peygamber efendimizin müjdesidir. Yine Peygamberimiz, zorluklarına rağmen güzelce abdest almak, mescitlere çokça gitmek ve bir namazdan sonra diğerini kılmayı hevesle beklemek, iyiliği emredip kötülükten men etmek. Allah yolunda şehit olmak gibi birçok amelinde günahlara kefaret olacağını hadisi şeriflerinde bizlere haber vermiştir. Muhterem kardeşlerim! Benim bu konuşmamda üzerinde duracağım husus yemindir. Üç şey var ki bunlarda şaka olmaz. Söylenenler ciddi sayılır. Bunlar. Nikah, Boşama, Yemin Ağzımızdan çıkan sözlere dikkat etmeliyiz. ,yalan yere yemin etmemeliyiz. Yeminle kul hakkını çiğnemiş oluruz” maide 89.ayetiyle yemin çeşitlerini anlatalım.   Yemin çeşitleri a) Boş bulunarak, öylesine yemin, dilimizin alışkanlığı. Bundan dolayı kefaret yoktur b) Bile bile yalan yere yapılan yemin, bundan dolayı önce tövbe etmek, sonra da hak sahibine hakkını ödemekle günahtan kurtulma ümit edilir. c) Gelecekte yapmayacağı bir şeye ait yapılan yemin. Yemin olsun falancanın evine girmeyeceğim demek bir yemindir. Yemine bağlı kaldığı sürece bir şey lazım gelmez. Yeminini bozarsa kefaret gerekir. Müeyyidesi ise söz konusu ayette belirtilmiştir.10 fakiri sabahlı akşamlı doyurmak veya giydirmek. Köle azat etmek. Bunlara gücü yetmeyenin ise üç gün oruç tutmasını Yüce Allah emir buyurmaktadır. Kıymetli gençler ve bey efendiler! Aile huzurumuzu muhafaza açısından eşlerinize karşı anlayışlı olmalısınız, her tartışmanın sonunda onları boşamaya yönelik sözlerle tehdit etmemelisiniz. Evli olanlar ve evlenecek gençler eşlerine, seni boşadım, boş ol, boşsun, üçten dokuza şart olsun seni boşadım gibi açık sözlerin yanında, evden çık git, defol, babanın evine git, sen artık hürsün, ipini eline verdim, senin bu evde işin bitti ve benzeri boşama niyetiyle söylenen sözler son derece tehlikeli; nikah bağını sıkıntıya sokacak sözlerdir. Evlilik ve boşanma üzerine şaka olamaz. Şaka diye söylenen sözde ciddi anlam taşır. Kefâretlerin sebebi, ya dinen yapılması gereken bir şeyin yapılmaması, ya da yapılmaması gereken bir şeyin yapılması şeklinde işlenen kusurlu davranışlar, hata ve günahlardır. Allah Teâlâ bu hatalı ve kusurlu davranışlara karşılık olmak üzere yine ibadet nevinden bazı fiillerin işlenmesine ve bu sayede kulun kendini affettirmesine imkân tanımıştır. Bunun için de mükellefin kefâretleri Cenâb-ı Hakk tarafından kusur ve günahının affedilmesine vesile kılınması niyet ve arzusuyla yerine getirmesi esastır. Bu sayede Allah'ın bu kimsenin söz konusu kusurlu davranışını affetmesi umulur. Bu sebeple kefâretler yapılma niyet ve amacı itibariyle mükellefin ibadet sorumluluğu dahilinde bir konudur. Öte yandan kefâretler, konuluş amacı itibariyle hem ibadet hem de ceza mânası taşımakla birlikte mahiyeti itibariyle ibadet nevinden fiillerin bir veya birkaçından ibarettir. Fıkıh kitaplarında kefâretlerin ibadet ana grubunda yer alması, kefâretlerle yükümlü tutulmanın Allah'ın lütuf ve kereminin bir tezahürü olarak Müslümanlara tanınan bir ayrıcalık ve imkân olarak nitelendirilmesi bu sebeplerledir. Kur'an ve Sünnette belirtilen veya sadece Hz. Peygamber'in söz ve uygulamasıyla sabit olan kefâret nevileri olarak; orucu bozma, yemin, zıhâr, hac yasaklarını ihlâl, adam öldürme ve hayızlı kadınla cinsel temas sebebiyle gereken kefâretler sayılabilir” şeklinde konuştu. BERATİ ESMER  
19 Mayıs Kültür ve Dayanışma Derneği, her hafta Salı akşamları dini ve gündelik hayatta sıkça karşılaştığımız konular hakkında, misafir konuşmacıları davet ederek 19 Mayıs halkını genciyle, yaşlısıyla bilinçlendiriyor.

19 Mayıs Kültür ve Dayanışma Derneği’nin bu haftaki konukları, Muhammed Furkan Bakan (BAKAN – OSGB Mesul Müdürü), İbrahim İşman (BAKAN OSGB Maden Mühendisi A Sınıfı İş GÜvenliği Mühendisi) ve Ali Osman Çetin (Din Görevlisi) oldu.

 

Dernekte konuşma yapan konuklardan İbrahim İşman, İş Güvenliği hakkında vatandaşlara sinevizyon gösteriminde madde madde bilgilendirerek işverenlerin ve çalışanların uyması gereken kuralları anlatarak halkı bilinçlendirdi.

 

Bir diğer konuşmacı Din Görevlisi Ali Osman Çetin; “Değerli dinleyenler; Kefâret kelimesi sözlükte "örten, gizleyen" anlamına gelir. Dinî bir terim olarak ise, "işlenen bir kusur ve günahtan dolayı Allah Teâlâ'dan af ve mağfiret dilemek niyetiyle yapılan, ceza özelliği de bulunan bir tür malî ve bedenî ibadet"tir.                                                                                                                                                                                                                  

Bir diğer yönüyle kefaret in, işlenen günahtan dolayı Allahtan af dilemek olduğu için bir anlamıyla tövbe anlamına da gelebileceğini, günahın sorumluluğunun ahrete kalmaması yönünde verilen yeni bir fırsat olduğunu belirtti. Allah’u Teala biz müminleri günahlardan arındırmak istiyor ve bunu yollarını bizlere kuran-ı hakiminde beyan ediyor.

İnsanın çektiği hastalık, bela, vücuduna batan bir diken, yorgunluk, hüzün, iç sıkıntısı gibi musibetlerin günahlara kefaret olacağını; “Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde beş vakit namaz, iki Cuma namazı ve iki ramazan aralarında işlenen günahlara kefarettir” bu Peygamber efendimizin müjdesidir.

Yine Peygamberimiz, zorluklarına rağmen güzelce abdest almak, mescitlere çokça gitmek ve bir namazdan sonra diğerini kılmayı hevesle beklemek, iyiliği emredip kötülükten men etmek. Allah yolunda şehit olmak gibi birçok amelinde günahlara kefaret olacağını hadisi şeriflerinde bizlere haber vermiştir.

Muhterem kardeşlerim! Benim bu konuşmamda üzerinde duracağım husus yemindir. Üç şey var ki bunlarda şaka olmaz. Söylenenler ciddi sayılır. Bunlar. Nikah, Boşama, Yemin Ağzımızdan çıkan sözlere dikkat etmeliyiz. ,yalan yere yemin etmemeliyiz. Yeminle kul hakkını çiğnemiş oluruz” maide 89.ayetiyle yemin çeşitlerini anlatalım.

 

Yemin çeşitleri

a) Boş bulunarak, öylesine yemin, dilimizin alışkanlığı. Bundan dolayı kefaret yoktur

b) Bile bile yalan yere yapılan yemin, bundan dolayı önce tövbe etmek, sonra da hak sahibine hakkını ödemekle günahtan kurtulma ümit edilir.

c) Gelecekte yapmayacağı bir şeye ait yapılan yemin. Yemin olsun falancanın evine girmeyeceğim demek bir yemindir. Yemine bağlı kaldığı sürece bir şey lazım gelmez. Yeminini bozarsa kefaret gerekir. Müeyyidesi ise söz konusu ayette belirtilmiştir.10 fakiri sabahlı akşamlı doyurmak veya giydirmek. Köle azat etmek. Bunlara gücü yetmeyenin ise üç gün oruç tutmasını Yüce Allah emir buyurmaktadır.

Kıymetli gençler ve bey efendiler! Aile huzurumuzu muhafaza açısından eşlerinize karşı anlayışlı olmalısınız, her tartışmanın sonunda onları boşamaya yönelik sözlerle tehdit etmemelisiniz. Evli olanlar ve evlenecek gençler eşlerine, seni boşadım, boş ol, boşsun, üçten dokuza şart olsun seni boşadım gibi açık sözlerin yanında, evden çık git, defol, babanın evine git, sen artık hürsün, ipini eline verdim, senin bu evde işin bitti ve benzeri boşama niyetiyle söylenen sözler son derece tehlikeli; nikah bağını sıkıntıya sokacak sözlerdir.

Evlilik ve boşanma üzerine şaka olamaz. Şaka diye söylenen sözde ciddi anlam taşır.

Kefâretlerin sebebi, ya dinen yapılması gereken bir şeyin yapılmaması, ya da yapılmaması gereken bir şeyin yapılması şeklinde işlenen kusurlu davranışlar, hata ve günahlardır. Allah Teâlâ bu hatalı ve kusurlu davranışlara karşılık olmak üzere yine ibadet nevinden bazı fiillerin işlenmesine ve bu sayede kulun kendini affettirmesine imkân tanımıştır. Bunun için de mükellefin kefâretleri Cenâb-ı Hakk tarafından kusur ve günahının affedilmesine vesile kılınması niyet ve arzusuyla yerine getirmesi esastır. Bu sayede Allah'ın bu kimsenin söz konusu kusurlu davranışını affetmesi umulur. Bu sebeple kefâretler yapılma niyet ve amacı itibariyle mükellefin ibadet sorumluluğu dahilinde bir konudur.

Öte yandan kefâretler, konuluş amacı itibariyle hem ibadet hem de ceza mânası taşımakla birlikte mahiyeti itibariyle ibadet nevinden fiillerin bir veya birkaçından ibarettir. Fıkıh kitaplarında kefâretlerin ibadet ana grubunda yer alması, kefâretlerle yükümlü tutulmanın Allah'ın lütuf ve kereminin bir tezahürü olarak Müslümanlara tanınan bir ayrıcalık ve imkân olarak nitelendirilmesi bu sebeplerledir.

Kur'an ve Sünnette belirtilen veya sadece Hz. Peygamber'in söz ve uygulamasıyla sabit olan kefâret nevileri olarak; orucu bozma, yemin, zıhâr, hac yasaklarını ihlâl, adam öldürme ve hayızlı kadınla cinsel temas sebebiyle gereken kefâretler sayılabilir” şeklinde konuştu.

BERATİ ESMER

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 19mayisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.