petshop
kurtköy escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler

ACIMASIZLAR ORKESTRASI

Eğitim 29.03.2022 - 15:43, Güncelleme: 10.02.2023 - 01:39 2241+ kez okundu.
 

ACIMASIZLAR ORKESTRASI

“Millet olarak ne zaman bu hale geldik?” sorusunun cevabını arayıp bulmak lazım. “Bize ne oldu?” sorusunu da ekleyip iyice düşünmek ve ne yapılması gerekiyorsa acilen yapmak lazımdır.
Bir öğrenci öğretmenini alaya alan video çekip sosyal medyada paylaşıyor. Eğlenmek amacıyla yapılan bir eylem sosyal medyada konuşulmaya başlıyor. Bizde böyle durumlarda işin uzmanlarına söz sırası gelmez! Her önüne gelen başlıyor yargısız infaz yapmaya. “Öğretmen haksızdı, otoritesini koruyamadı; öğrenci haksızdı, ben olsam o öğrenciye haddini bildirirdim, terbiyesizliğin böylesi görülmedi, okuldan atılsın, öğrencilik yaşantısı bitirilsin, ben olsam şöyle yapardım, böyle yapardım, …” Ne oluyoruz ya hu! Kim kime; neye göre, nasıl ve ne için ceza vermeye kalkıyor? Siz de kimsiniz? Kim oluyorsunuz? Hangi sıfatla, hangi unvanla karar veriyorsunuz? Yaşanan bu talihsiz olaya mağdur edilen öğretmenimiz en güzel cevabı verdi. “Bize büyük olarak affetmek düşer, eğitim yaşantısında böyle şeyler olur, benden öğrencim ve ailesi özür diledi, ben de kabul ettim ancak idari makamlar gerekli işlemlere başladılar.” şeklinde gönlünün genişliğini, bir öğretmene yaraşır bir davranış şeklini göstermiş oldu. Yapılacak bir idari işlem varsa da ilgili makamlar görevini yapacaktır. Böyle bir durumda hayatının çeşitli merhalelerinde insanlar sanki hiç hata yapmamış gibi hata yapan genci ve mağdur edilen öğretmeni alıp bir yerlerden en acımasız yere koymakta bir beis görmüyorlar. Yıllarca eğitim dünyasında hizmet etmiş bir öğretmeni basiretsizlikle, pasiflikle, öğretmenlik yapamamakla, beceriksizlikle suçlarken hayatın henüz başında sayılabilecek bir genci ve onun ailesini malum olumsuz hareket sebebiyle ötekileştirmek, kenara itmek, yargısız infaza girişmek son derece yanlış ve gereksiz bir eylemdir. Başka bir örnek de hastane koridorlarından geliyor. Bir uzman çavuş ve bir iki yakını rahatsızlığı için gittiği hastanede muhtemelen o an nöbetçi olan bir doktorla tartışıyor. Güvenlik kamera görüntülerinden de izleyebildiğimiz kadarıyla küçük bir fiziksel tartışma da yaşanıyor. Yazımıza konu olan kısımlar buralar değil, bundan sonrasıdır. Hastane çalışanları tedavisi sonrasında tepki alkışları ve hakaretlerle uzman çavuşun hastaneden çıkışına refakat ediyorlar. Sosyal medyada günlerce doktora şiddet olarak yankılandıktan sonra güvenlik kamera görüntüleri çıkıyor ve bu sefer de uzman çavuş tarafına geçenler sosyal medyada fırtınalar estiriyor. Her iki taraftan da karşı taraflar için günlerce sosyal medya üzerinden olumlu olumsuz, taraflı tarafsız yorumlar yapılıyor. Bu mecralarda kullanılan ifadelere bazen idrakimiz de yetmiyor. Öyle acımasızca eleştiriler yapılıyor ki insanın kanını donduracak türden oluyor bazıları. Hâlbuki yorum yapanların belki de hiçbiri olay olurken orada değildi. Bizler gibi olayı sosyal medya üzerinden öğrendiler, yayınlanan güvenlik kamera görüntüleri üzerinden izlediler. Sanki olayın içindeymişçesine yorumlar yapmaktan geri durmayan bu olayları bir acımasızlar orkestrası izler gibi izliyoruz bizler de. Bir ayetle yolumuza devam edelim. “Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz. Sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurat, 6) Fısk u fücur dağıtan sosyal medyanın bazı mecraları bir haberi yayınladığında o haberi hemen kesin doğru olarak alıp paylaşmaya, konu hakkında bilgin ve buna da hakkın yokken yorum yapmaya çalışmak son derece gereksizdir. Sanki başımızda başka sıkıntılar yokmuş gibi, Sanki başka işimiz gücümüz yokmuş gibi, Sanki kendimiz hatasız birer melek gibiymişiz gibi, Sanki bir hâkim bir savcıymışız gibi, Sanki görevli cellâtlarmışız gibi davranmayalım. İşimize gücümüze bakalım. Bir sanat dalıyla ilgilenelim. Bir müzik alanıyla ilgili kendimizi geliştirmeye çalışalım. Bir spor alanında kendimizi geliştirmeye çalışalım. Bir sosyal yardım kuruluşunda ya da bir sivil toplum kuruluşunda görev alıp birilerinin gönül teline dokunalım. Şiir okuyalım, kitap okuyalım. Yeni yerler keşfedelim, yeni insanlar tanıyalım. Mağdur ve mazlum coğrafyalar ve burada yaşayan insanlar için projeler geliştirelim. Bir yetim sevindirelim, bir öksüzün gülen yüzü olalım. Çevreyi temiz tutalım, kirlenmişse soysal sorumluluk projesi geliştirerek temizlenmesi ve temiz kalmasını sağlayalım. Yerli ve milli teknolojiyle ilgilenelim, yeni projeler üretelim. Bir genç yetiştirelim, yetiştirenlerin eli ayağı olalım. Acımasızlar orkestrasında bir çalgı aleti olmak yerine iyilik ordusunda bir cengâver olmaya çalışalım. Gelip geçiyoruz bir gölgelikte konaklamak kadar kısa bir sürede. Ne gerek var kimin kime ne yaptığı kimi ilgilendirir ki. Vesselam.
“Millet olarak ne zaman bu hale geldik?” sorusunun cevabını arayıp bulmak lazım. “Bize ne oldu?” sorusunu da ekleyip iyice düşünmek ve ne yapılması gerekiyorsa acilen yapmak lazımdır.

Bir öğrenci öğretmenini alaya alan video çekip sosyal medyada paylaşıyor. Eğlenmek amacıyla yapılan bir eylem sosyal medyada konuşulmaya başlıyor. Bizde böyle durumlarda işin uzmanlarına söz sırası gelmez! Her önüne gelen başlıyor yargısız infaz yapmaya. “Öğretmen haksızdı, otoritesini koruyamadı; öğrenci haksızdı, ben olsam o öğrenciye haddini bildirirdim, terbiyesizliğin böylesi görülmedi, okuldan atılsın, öğrencilik yaşantısı bitirilsin, ben olsam şöyle yapardım, böyle yapardım, …”

Ne oluyoruz ya hu!

Kim kime; neye göre, nasıl ve ne için ceza vermeye kalkıyor? Siz de kimsiniz? Kim oluyorsunuz? Hangi sıfatla, hangi unvanla karar veriyorsunuz?

Yaşanan bu talihsiz olaya mağdur edilen öğretmenimiz en güzel cevabı verdi. “Bize büyük olarak affetmek düşer, eğitim yaşantısında böyle şeyler olur, benden öğrencim ve ailesi özür diledi, ben de kabul ettim ancak idari makamlar gerekli işlemlere başladılar.” şeklinde gönlünün genişliğini, bir öğretmene yaraşır bir davranış şeklini göstermiş oldu. Yapılacak bir idari işlem varsa da ilgili makamlar görevini yapacaktır. Böyle bir durumda hayatının çeşitli merhalelerinde insanlar sanki hiç hata yapmamış gibi hata yapan genci ve mağdur edilen öğretmeni alıp bir yerlerden en acımasız yere koymakta bir beis görmüyorlar. Yıllarca eğitim dünyasında hizmet etmiş bir öğretmeni basiretsizlikle, pasiflikle, öğretmenlik yapamamakla, beceriksizlikle suçlarken hayatın henüz başında sayılabilecek bir genci ve onun ailesini malum olumsuz hareket sebebiyle ötekileştirmek, kenara itmek, yargısız infaza girişmek son derece yanlış ve gereksiz bir eylemdir.

Başka bir örnek de hastane koridorlarından geliyor. Bir uzman çavuş ve bir iki yakını rahatsızlığı için gittiği hastanede muhtemelen o an nöbetçi olan bir doktorla tartışıyor. Güvenlik kamera görüntülerinden de izleyebildiğimiz kadarıyla küçük bir fiziksel tartışma da yaşanıyor. Yazımıza konu olan kısımlar buralar değil, bundan sonrasıdır. Hastane çalışanları tedavisi sonrasında tepki alkışları ve hakaretlerle uzman çavuşun hastaneden çıkışına refakat ediyorlar. Sosyal medyada günlerce doktora şiddet olarak yankılandıktan sonra güvenlik kamera görüntüleri çıkıyor ve bu sefer de uzman çavuş tarafına geçenler sosyal medyada fırtınalar estiriyor. Her iki taraftan da karşı taraflar için günlerce sosyal medya üzerinden olumlu olumsuz, taraflı tarafsız yorumlar yapılıyor. Bu mecralarda kullanılan ifadelere bazen idrakimiz de yetmiyor. Öyle acımasızca eleştiriler yapılıyor ki insanın kanını donduracak türden oluyor bazıları. Hâlbuki yorum yapanların belki de hiçbiri olay olurken orada değildi. Bizler gibi olayı sosyal medya üzerinden öğrendiler, yayınlanan güvenlik kamera görüntüleri üzerinden izlediler. Sanki olayın içindeymişçesine yorumlar yapmaktan geri durmayan bu olayları bir acımasızlar orkestrası izler gibi izliyoruz bizler de.

Bir ayetle yolumuza devam edelim.

“Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz. Sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurat, 6)

Fısk u fücur dağıtan sosyal medyanın bazı mecraları bir haberi yayınladığında o haberi hemen kesin doğru olarak alıp paylaşmaya, konu hakkında bilgin ve buna da hakkın yokken yorum yapmaya çalışmak son derece gereksizdir.

Sanki başımızda başka sıkıntılar yokmuş gibi,

Sanki başka işimiz gücümüz yokmuş gibi,

Sanki kendimiz hatasız birer melek gibiymişiz gibi,

Sanki bir hâkim bir savcıymışız gibi,

Sanki görevli cellâtlarmışız gibi davranmayalım.

İşimize gücümüze bakalım.

Bir sanat dalıyla ilgilenelim.

Bir müzik alanıyla ilgili kendimizi geliştirmeye çalışalım.

Bir spor alanında kendimizi geliştirmeye çalışalım.

Bir sosyal yardım kuruluşunda ya da bir sivil toplum kuruluşunda görev alıp birilerinin gönül teline dokunalım.

Şiir okuyalım, kitap okuyalım.

Yeni yerler keşfedelim, yeni insanlar tanıyalım.

Mağdur ve mazlum coğrafyalar ve burada yaşayan insanlar için projeler geliştirelim.

Bir yetim sevindirelim, bir öksüzün gülen yüzü olalım.

Çevreyi temiz tutalım, kirlenmişse soysal sorumluluk projesi geliştirerek temizlenmesi ve temiz kalmasını sağlayalım.

Yerli ve milli teknolojiyle ilgilenelim, yeni projeler üretelim.

Bir genç yetiştirelim, yetiştirenlerin eli ayağı olalım.

Acımasızlar orkestrasında bir çalgı aleti olmak yerine iyilik ordusunda bir cengâver olmaya çalışalım. Gelip geçiyoruz bir gölgelikte konaklamak kadar kısa bir sürede. Ne gerek var kimin kime ne yaptığı kimi ilgilendirir ki.

Vesselam.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 19mayisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.